İnsanlar belirli bir auraya sahip; yani aslında yaydığımız bir enerji var. Bu enerji elbette ruh halimizden, moralimizden, gün içerisindeki bedensel yorgunluğumuzdan ya da stresimize bağlı olarak değişiyor. İnsan aurası aynı zamanda renklerden ve müzikten de etkileniyor. Hatta bu yüzden her rengin taşıdığı bir anlam vardır ve atalarımızında da dediği gibi “müzik ruhun gıdasıdır”. Dinlediğimiz bir müzik veya gördüğümüz bir renk yaydığımız enerjiyi olumlu veya olumsuz bir yönde etkileyerek; mutlu ya da mutsuz olmamızı dahi sağlayabilir. Renkler insan aurası ve psikolojisi için bu kadar önemli olunca teknoloji de elbette durmadı ve bunun için de bir çözüm geliştirdi. Akıllı bir modüler aydınlatma yöntemi yani akıllı ışık panelleri hayatımıza girdi. Bu sistem odaları teknoloji ile akıllı bir şekilde aydınlatmayı sağlıyor. İşte detaylar…
Bu akıllı aydınlatma sisteminin adı Nanoleaf.. Nanoleaf aslında bir duvar paneli şeklinde. Ancak bir farkı var o da bu panel akıllı teknolojilerle tasarlanmış. Küçük akıllı ışık panellerini biraraya getirerek istediğiniz gibi tasarlayabiliyorsunuz ve odanızda farklı renklere de bakma imkanı buluyorsunuz. Bu ışıklar ritme ve odadaki sese göre tepki verebiliyor. Ayrıca mobil uygulamanız, akıllı sesli asistanlarınızla da yöntebiliyorsunuz.
Nanoleaf adlı bu akıllı ışık panelini uzaktan açıp kapatabiliyorsunuz ve renkler gözünüzü yorduğu zaman sabit istediğiniz bir renge de ayarlayabiliyorsunuz. Aynı zamanda ışıkların gölgelerini de ayarlayabiliyorsunuz ve panele dokunarak da renkleri değiştirebiliyorsunuz. Bu akıllı aydınlatma panelleri 16.7 milyon rengi destekliyor. 25 bin saat de ömrü bulunuyor.
Akıllı hoparlör ve sesli asistanlarla ışıkları yönetebiliyorsunuz…
Bu panel size ışık ve renk sağlamanın yanında, kendisine bağlı hoparlöre bağlandığınızda da müzik dinleme imkanı sunuyor. Üstelik müzik başladıktan sonra panel ışıklarının rengi de dinlediğiniz müziğe göre değişiyor. Mesela içinde huzur, çiçek, deniz geçen bir müzik dinliyorsanız panelinizin rengi huzurun simgesi olan mavi oluyor.
Bu akıllı panellere Apple HomeKit, Amazon Alexa ve Google Assistant ile de bağlanabiliyorsunuz, sesle kontrol de sağlayabiliyorsunuz. Örneğin Google Assistant ile bağlanabilmeniz için Nanoleaf Aurora’yı Google hesabınıza eklemeniz gerekiyor. Ayrıca telefon dilinizin de İngilizce olması gerekiyor. Sonrasında sesle kontrol edebilmeye başlayabilirsiniz.
Akıllı ışık panellerini kullanmak çok basit; kontolcüsünde yer alan butonla açıp kapatabiliyor yine kontrolcüdeki düğmeler aracılığyla renkleri ve temaları değiştirebiliyorsunuz. Ayrıca Nanoleaf Aurora‘nın telefonunuza indireceğiniz uygulaması aracılığıyla da daha fazlasını da yapabiliyorsunuz. Örneğin kendi renk paletlerinizi ve temalarınızı oluşturabiliyorsunuz; efektler belirleyebiliyorsunuz. Hatta ritmler belirleyerek etraftaki seslere göre ışıkların odanızda hareket etmesini sağlayabiliyorsunuz.
Bu ışık panellerini istediğiniz şekilde tasarlayabiliyorsunuz ve kolaylıkla monte edebiliyorsunuz. Malzemeler size pek çok tasarım yapma imkanı sunuyor. Çok yakın bir benzeri olmasa da bilenler için örnek vermek gerekirse Philips’in Hue ürününden farklı olarak duvarları giydirebileceğiniz bir yapıda tasarlanmış. Ayrıca farklı versiyonlara da sahip.
Ürün, farklı set alternatiflerinde sunuluyor. Örneğin başlangıç setinin içinde 9 parça nanoleaf ve 1 güç ünitesi var. Nanoleafler, duvarınızın tasarımında kullanacağınız bu akıllı aydınlatma parçalarını oluşturuyor. Bu parçaları kullanarak tasarımınızı yapabiliyorsunuz.
Artırılmış gerçeklikle odanızda tasarımı görebiliyorsunuz…
Tasarımın duvarınızda nasıl duracağını görebilmeniz için uygulama size bir çözüm de sunmuş. Cep telefonunuzdaki uygulaması aracılığıyla kullanacağınız panel yani nanoleaf sayısını giriyorsunuz ve uygulama içerisinde bunları konumlandırıyorsunuz. Yani öncesinde duvarınızda kullanacağınız şekli uygulama içerisinde çiziyorsunuz. Ardından da telefonunuz yardımıyla artırılmış gerçeklik yani AR ile canlı canlı duvarınıza tutup nasıl görüneceğini görüntüleyebiliyorsunuz.
Bu AR yani artırılmış gerçeklik özelliğini kullanmanız için herhangi bir teknolojiye de sahip olmanız gerekmiyor. Tasarımınız için uygulamanın üreteceği QR kodu çıkartarak duvara yapıştırmanız yeterli oluyor. Ardından kameranızı uygulama içerisinde bu QR koda tutuyorsunuz ve şemanız duvarda sanal olarak beliriyor. Sonrasında ise size yine ürün ile gelen mumlu kağıtlar aracılığıyla tasarımınızı duvarınızda oluşturabiliyorsunuz ve son kararınızı verdikten sonra artık panellerinizi bu kağıtları çıkararak tasarladığınız alana yapıştırabiliyorsunuz. Bu sistem hata yapma riskinizi da yok ediyor.
