Mecra ve içerik tercihi türünün değişmesi sosyal medya kullanım alışkanlığımızı değiştiriyor. Elbette buna sosyal medyaya duyulan güvenin kırılmasının da etkisi var. Özellikle millennial dediğimiz yeni nesil olgunlaştıkça sosyal medyayı bırakmaya meyilli görünüyorlar. Aynı zamanda bu millennial ve GenZ nesli video tüketimine odaklanıyor. Bu elbette Facebook, Twitter ve hatta Instagram gibi sosyal medya yayıncıları için korkunç bir veri. Bu sebeple de birçoğu video odaklı güncellemelerle platformunu yenilemeye ve “bugünkü sosyal medyanın ölümünde” ölenlerden olmamaya gayret gösteriyorlar.
Sadece gençler değil özellikle yurtdışında pek çok marka sosyal medya konusunda endişeli. Raporlara göre sosyal medya harcamaları markaların bütçelerinin yaklaşık %15’ine yakın bir seviyede. Ancak markaların üçte biri yatırım getirisini kanıtlayamıyor bile. Dolayısıyla sosyal medya harcamalarını büyük bir atık olarak gören markalar da var. Raporlara göre pazarlamacıların yaklaşık %25’i sosyal medya pazarlamasının etkilerini niceliksel olarak ispatlayabildiklerini söylüyorlar. Hatta yaklaşık %40’ı etkisini göstermediğini dahi iddia ediyorlar. Ancak paradoksal olarak da gidilebilecek başka bir çözüm olmadığından sosyal medya yatırımlarını da arttırmayı düşünüyorlar. Ancak yine de “bugünkü sosyal medyanın ölümünde” sadece gençler değil markaların da rol oynayacağı şimdiden belli.