Giyilebilir teknoloji ürünler tüm alanlarda hayatımızı kolaylaştırıyor. Özellikle de sağlık alanında pek çok hastalığın teşhis ve tedavisinde kullanılıyor. Geliştirilen yapışkan sensör sayesinde artık sağlık durumumuz an ve an kontrol edilebilecek. İlginç detaylar haberimizde…
Yapışkan sensör nasıl kullanılacak?
Özellikle son bir sene içerisinde, giyilebilir teknolojilere bakış açımız biraz da olsa değişti. İlk trend olmaya başladığı zamanlarda sadece diğer akıllı aygıtlarımıza ek fonksiyon ekleyen ve günlük rutinlerimizi biraz daha kolaylaştırmayı hedefleyen giyilebilir teknolojiler, artık çok daha farklı bir konumda. Çeşitli sektörlere yönelik yapılan giyilebilir teknoloji adımları, hepimiz için bu teknolojiyi daha anlamlı yapmaya devam ediyor. Özellikle sağlık sektörü açısından faydasını göz ardı edemeyiz.
Stanford Üniversitesi araştırmacı ve mühendisleri tarafından tasarlanan ve giyilebilir teknoloji BodyNet de bu anlamlı atılımların bir örneği. Cilde tıpkı bir yara bandı gibi yapıştırılarak uygulanan BodyNet’in görevi, en yüzeysel tanımıyla, sensörleri yardımıyla derinizden gelen fizyolojik sinyalleri saptamak ve size haber vermek.
Bu giyilebilir teknoloji, şimdilik sadece kısıtlı alanlar üzerinde fonksiyon gösterebiliyor fakat ilerleyen zamanlarda tüm vücudu okuyabilecek şekilde geliştirilmeye çalışılıyor.
Tasarımı, geliştirilmesi ve ortaya prototip çıkarılması gibi süreçlerinin yaklaşık üç yıl sürdüğü BodyNet’in nihai amacı ise herhangi bir elektronik sistem kullanmadan kolay bir şekilde her insan üzerinde uygulanabilecek ve güvenli bir sağlık kontrol sistemi yaratmak. İnsanlara hem daha fazla konfor sağlaması hem de masraflı ve yorucu elektrik ve kablo sistemlerinden kurtulmayı hedeflenyor. Bunu sağlamak için de kısaca RFID olarak adlandırılan Türkçesiyle “radyo frekansları ile tanılama” teknolojisinden yararlanılıyor.
Yapışkan sensör ne işe yarayacak?
Bilmeyenler için kısaca açıklayalım: RFID yani “radiofrequency identification” teknolojisi, en basit ifadesiyle, çalıştığınız şirkete ya da okulunuza girerken kullandığınız kimlik kartlarına benziyor denilebilir. Kimlik kartı RFID alıcısına tuttuğunuzda, kart üzerindeki çip sayesinde RFID enerjisini toplar ve geri iletir. Bu sayede kart anlık olarak bir kod üretir ve kapı açılır.
BodyNet’in üzerindeki sensörlerin çalışma prensibi de bu sisteme oldukça benzer olduğunu söyleyebiliriz. Sensörler de tıpkı kart üzerindeki çipler gibi bir anten sistemine sahip ve bu sistem de RFID enerjisini kendi üzerinde topluyor. Bu enerji sayesinde güç alan sensörler uygulandığı cilt üzerinde okuma yapıyor ve verileri alıcıya geri gönderiyor. Sistem elbette kimlik kartlarından ilham alarak tasarlanmamış fakat prensip olarak benzerlikleri mevcut.
Şimdilik, nabız ve solunum yolları üzerinde kullanılabilen teknolojinin geliştirmeleri ise araştırmalar kapsamında devam ediyor. Araştırma ekibi; BodyNet’in ilerleyen seviyelerde ter, sıcaklık ve benzeri diğer okumalarda da kullanılabileceğine inanıyor.
Peki giyilebilir teknolojilerin sağlık sektörüne getirebileceği yenilikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yakın bir zamanda bu teknolojileri sağlık kuruluşlarında görebilecek miyiz? Görüşlerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz.
Bu Haberler de Size Faydalı Olabilir!
- “Yapay Zeka Çok Güçlü Bir Aşı Geliştirdi!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
- “İnsan Teri Analizi ile Sağlık Tespiti Yapılacak!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
- “Akıllı Evler ile Hastanede Kalmaya Gerek Kalmayacak!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
Bu yazıyı paylaşmak isterseniz yazının sonundaki sosyal medya butonlarını kullanabilirsiniz.
