Bugün bilinene göre insan yapımı roketler var oluşu Antik Yunan’a kadar uzanıyor. Roketlerin neredeyse insanlık tarihi kadar eskilere uzanıyor olması, roketlerin hayatlarımızda ne kadar da önemli bir yeri olduğuna işaret ediyor. Roketlerin dünden bugüne hayatlarımızın hangi alanlarında etkilediği olduğu detaylarıyla yazımızda olacak. Roketler hakkında 10 ilginç gerçek neler, bilgiler vereceğiz.
Roket bilimiyle ilgili ilk örnekler Antik Yunan’a kadar uzanıyor… “Roket” terimi ilk olarak 17. Yüzyıl da kullanılmış fakat 10. Yüzyıl da Çin’de icat edilmiş. Ancak icadı eskilere dayanan roket bilimiyle 1920’lere kadar pek ilgilenilmemiş. Sonrasında teknolojinin gelişmesi, sosyal, ekonomik ve politik nedenler roket bilimine ve roket mühendisliğine ihtiyacı doğurmuş. Günümüzde roketler en yaygın biçimde uzay yolculuğu için kullanılıyor ve bu süre yaklaşık 70 yıl öncesine kadar uzanıyor… Roketler hakkında bilinmeyen gerçekleri ve detayları adım adım aktaralım.
Roketler Hakkında 10 İlginç Gerçek
1-Moğol işgalcileri ve Çin İmparatorluğu arasında geçen savaşta, Çin İmparatorluğu’nun tasarladığı ‘ateş okları, ilk katı yakıtlı roketlermiş. Bu uçucu ateş okları barutla çalışabilecek şekilde tasarlanmış.
2-Roketler bir mermidir ve kendiliğinden ilerleyebilirler. Roketlerin egzozu vücuttaki yağı tükettiğinden kendiliğinden ilerleyebilmesini sağlıyor. Ancak kendi kilogramı kadar kuvvet uygulanmalıdır ki kendini itebilsin.
3-V-2 roketi uzay yolculuğu için tasarlanmış. Ancak İkinci Dünya Savaşı döneminde balistik bir füzeye dönüştürülmüş. Uzaya yollanan ilk roket olan V-2 Almanya tarafından 1942 yılında gerçekleştirilmiş.
4-Sıvı yakıtlı roketler, katı yakıtlı roketlere göre daha güçlü. Ancak katı yakıtlı roketler daha güvenilir. Sebebi, sıvı yakıtlı roketin çok fazla kimyasal bileşen içermesi onu daha uçucu yapıyor. Yani sıvı yakıtlı bir roketi muhafaza edip depolayabilmek ve başka noktalara taşımak çok daha maliyetli oluyor.
5-Roketlerin gürültüsü kendisini yok edebilecek kadar etkili. Uzaya fırlatılan roketler 180 desibele kadar ses üretebiliyor. Bu yüksek desibel nükleer patlama sesiyle eş değer tutuluyor. Ancak gürültüyü önlemek için roketlerin fırlatıldığı bölümde ses dalgalarını içine çekebilen bir ses sistemi yerleştiriliyor.
6-İnsan yapımı roketler Dünya’dan en uzak uzay bölgesine ulaşabildiği iddia ediliyor. 2018’den itibaren, Voyager 1-2 ismi verilen ikiz roketler bilinenlere göre Dünya’dan 21 milyar km uzaktalar. Roketlerin şu an güneş sisteminin sonu olduğu tahmin edilen heliopoza doğru gittikleri iddia ediliyor.
7-Modern işaret fişeklerinin büyük bir çoğunluğu ve roketler aynı mekanizmaları kullanıyormuş. Roketlerin fişekleri, uzay araçları ve füzelere benzeyen fırlatma sistemleriyle benzer olarak tasarlanmış.
8-Kazakistan Baykonur Uzay Merkezi (Sovyetler Birliği’nin) bir roket patlamış ve tarihte uzayla ilgili ilk ölüm gerçekleşmesine sebep olmuş. Kaza Sovyetler Birliği tarafından her ne kadar reddedilse de, 1990 yılı sonrasında kabul edilmiş. Kaza da Sovyet Birliği’nin roket kuvvetlerinin başının da bulunduğu 165 kişi ölmüş.
9-Uzay Yarışı dönemi 1960ları kapsayan SB ve ABD’nin uzay yolculuğu üzerine yarış içerisinde olduğu bir dönem. Ancak o zamanlar uzay teknolojisi ve roket mühendisliği günümüzdeki kadar gelişmiş olmadığı için uçuş testlerinin çoğu alevler içinde sonuçlanıyormuş.
10-3D baskısı teknolojisi günümüzde olduğu kadar gelişim göstermemişken, NASA’nın ana üssüne malzeme göndermek için roketler kullanılıyormuş. Ancak günümüzde 3D baskı teknolojisi roketlere kıyasla ucuz maliyetli ve yüksek verim sağladığı için tercih edilmekte.
Yukarıda roketler hakkında 10 ilginç gerçek neler, bilgiler paylaştık. Roketlerin uzay yolculuğundaki önemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce neden 1920’lere kadar roket bilimine pek fazla önem verilmemiş?
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
- “Teknolojik Tekillik Bildiğiniz Herşeyi Nasıl Değiştirecek?” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
- “2050 Yılında Karşılaşacağımız Teknolojik Gelişmeler!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
- “NASA’nın Üzerinde Çalıştığı 10 Çılgın Uzay Teknolojisi!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
Bu yazıyı paylaşmak isterseniz yazının sonundaki sosyal medya butonlarını kullanabilirsiniz.
