Hepimiz yeni teknoloji çağının içerisindeyiz ve henüz bu çağın çok başında sayılırız. Tüm ülkeler dijital dönüşüm için kolları sıvamış durumdalar. Bireyler de bu dijital dönüşüm ile birlikte gelen yeni mesleklere, yeni iş hayatına ve yeni günlük hayatlarına uyum sağlamaya çalışıyorlar.
Gelişmiş ülkeler, dijital dönüşüm yolunda mevcut ekosistemlerini korumaya çalışıyorlar. Ülkemizin de içerisinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler ise yeni teknolojilerin getirmiş olduğu bu yıkıcı inovasyon dinamiklerine ayak uydurmaya ve küresel piyasada yer edinmeye çalışıyorlar. Bu noktada bizim gibi ülkeler dijital ekonomiye geçiş yapıp çağı yakalamak adına teknoloji iletişimini hızlandırmak ve yüksek katma değerli teknolojiler üretmek zorundalar.
2030 yılında dijital dil bilgisi az olursa, iş yerleri boş kalacak…
Biz ülke olarak popüler sosyal medya platformlarından Instagram’ın kullanımında birinciliği İsveç ile paylaşıyoruz. Elbette bu dijital okur yazarlığın bir göstergesi değil ancak dijital dünyaya ilgi olduğunun da bir göstergesi olarak düşünülebilir. Yaşadığımız çağda dijital okur yazarlık oldukça önemli. Bu dijital okur yazarlığa sahip işgücü gerekliliği ise hayatımıza yeni iş modellerini soktu. Dolayısıyla dijital yeteneklere olan ihtiyaç da arttı ve artacak da. Ancak bu dijital yeteneklere sahip işgücü konusunda sorunlar yaşanması olası. Örneğin 2030 yılına gelindiğinde ortalama 80 milyon pozisyonun dijital yeteneklere sahip olan kişiler bulunmadığı için doldurulamayacağı tahmin ediliyor. Bu sebeple de bugünden kendimizi dijital yeteneklerle donatıp, dijital okur yazarlığımızı arttırmamız önemli.
Günümüzde ve geçmişte yabancı dilin önemi büyük. Yabancı dili olan kişilerin iş bulması, yabancı dili olmayan kişilere göre biraz daha kolay. Ancak değişen çağda tıpkı bugün yabancı dile olan tutum gibi iş hayatında “dijital dil” ön plana çıkacak. Yani ana dili dijital olan kişiler daha kolay iş bulabiliyor olacaklar. Bu da aslında bu yeni dili öğrenmenin önemini ortaya koyuyor. Yani dijital okur yazarlığın gerekliliği sadece günümüz dijital dünyasını anlamak için değil gelecekte meslek sahibi olabilmek için de çok önemli. Yeni dijital dil aslında dünyanın da ortak dili oluyor olacak. Dünyayı anlamanız, işinizi anlamanız, günlük hayatınızda kullandığınız nesneleri anlamanız için bu dili bilmek çok önemli hale gelecek. Bu dili nasıl öğrenmek ise dijital okur yazarlığı arttırmaktan geçiyor. Yani dijitali ve teknolojiyi anlamaktan…
Şirketler de buna uygun olarak değişmelerini sürdürüyorlar yani çağa uygun olarak dönüşümden geçiyorlar. İş birimlerindeki süreçler, cihazlar ve uygulamalar teknoloji ile değişiyor ve dijitalleşiyor. Tüm sektörlerde aslında büyük bir dijital dönüşüm gerçekleşiyor. Yani yeni çağda artık herhangi bir meslek dalında dahi dijitalden kaçış yok. Dolayısıyla eğer dijital okur yazarlığımızı arttırabilir ve bu yeni dijital dili öğrenebilirsek bunlara uyum sağlayabiliriz. Ancak bu dili görmezden gelirsek o zaman gelecekte iş hayatında yer almayacağımız da bir gerçek.
