Cyborglara bilimkurgu filmlerinde sıkça rastlarız. Cyborglar beşeri ve yapay oluşumlara verilen bir isimdir. Yarı insan yarı robot. Bugün size bir bilimkurgu filmi değil gerçek bir yaşam öyküsü anlatacağım. Neil Harbisson nadir görülen bir hastalık olan akromatopsi nedeniyle tamamen renk körü olarak doğdu. Onun için gökyüzü, çiçekler ve hatta televizyon bile siyah beyazdı. 2003 yılında geliştirdiği anten adını verdiği implant sayesinde renkleri duymaya başlayarak adeta başka bir dünyaya ışınlandı.
Antendeki elektronik göz sayesinde renklerin frekanslarını antendeki çipe yollayarak rengin sesini duyabiliyor. Renkleri göremese de onları duyabiliyor. İlk başta her rengin ismini ve notaları ezberlemek zorundaydı. Daha sonra ise bu his onun için bir algıya, algı ise hisse dönüştü. Bizim için düşünmek ya da görmek ne kadar olağan bir şey ise onun için de renkleri duymak olağan bir hale geldi.
Peki hayatında neler değişti, hangi renk hangi ses oldu onun için?
DEVAMI İÇİN 2’YE TIKLAYIN: