Son yılların popüler bir kavramı olan siborg ‘lar nedir? Kısaca açıklamaya başlayalım. Bu öyle bir kavram ki insanlar da tam olarak ne olduğunu bilemiyor. Teknolojilerle donatılmış öyle bir gelecek düşünün ki kilometrelerce ötesini görebiliyorsunuz. Tek elinizle çok yüksek ağırlıkları kaldırabiliyorsunuz. Yabancı bir dili saniyeler içerisinde öğreniyorsunuz. Bu geleceğe ilişkin olan ilk adıma ise siborg diyoruz.
İnsan vücudundaki organik ve yapay bileşenlerin bir arada kullanılmasıyla siborglar ortaya çıkıyor. Kabuktaki hayalet (Ghost in the Shell) filmini hatırlayanlar için bu bilim-kurgu filminde gördüğümüz yarı robot yarı insan olanlara verdiğimiz bu kutsal isim siborg.
Siborg bir kurgu meselesi veya canlı bir deneyim olma yönünde projeler geliştiriyor. Diğer adıyla sibernetik organizma olarak tanımlanan bu olay da teknolojik gelişmeler sonucunda organizmalar ile sibernetik arasındaki fark giderek gözden kaybolmakta. Organizma artık kendine yetemediği durumlarda teknolojik araç ve gereçlerden yapılan takviyelerle makineleşme yoluna gitmeyi seçmekte.
Gözlükler, lensler, tekerlekli sandalyeler artık organizmanın temel organları gibi vazife görmekte. Bu bir ölüm-kalım mücadelesi. Ama bilim kurguyla sosyal gerçeklik arasında olan bu sınır, optik bir illüzyondan, bir göz yanılmasından ibaret. Çağdaş bilim kurgu, siborglarla, yani dünyayı belirsiz bir biçimde doğal ve yaratılmış yaratıklarla kalabalık kılan bu olgu, hayvan ve makina olan yaratıklarla doludur. Yaratık derken filmlerdeki yaratıklardan bahsetmiyorum 🙂
Peki tam olarak nedir bu siborg‘lar? Yoksa biz de birer siborg olabilir miyiz?
DEVAMI İÇİN 2’YE TIKLAYIN
