İlk olarak Brezilya’da kullanılan dijital reklam panoları distopik bir teknolojiyle insanlara heyecan veren bir korku duygusu yaratıyor. Özellikle metro girişlerine yerleştirilen yüz tanıma sistemlerine sahip ekranlar bir yandan eğlenceli bir deneyim bir yandan da panik yaratan bir teknoloji haline gelebiliyor.
Bu dijital reklam panoları bizlere izlediğimiz yabancı dizilerdeki gibi bir deneyim yaşatmak istiyor. Black Mirror isimli yabancı dizide olduğu gibi bir gerçeklik sunuyor bize. Filmde retina ve çeşitli göz taraması neticesinde kimliği tespit eden bu panolar, oradan geçen insanlara doğrudan onların adıyla seslenerek, onunla etkileşime girmeye çalışıyor. Günümüz reklamcılığının da buraya doğru evrildiğini bu dijital reklam panolarından öngörmek çok zor değil.
Metro girişlerine yerleştirilen yüz tanıma sistemleri nitelikli ekranlar, kişisel veri ve gizlilik bakımından ciddi endişelere sebep oldu. İnsanlarda ki endişe kaynağıda güvensizlik duygusundan kaynaklandı. Ekran bir yandan bu reklamları gösterirken, öbür yandan da her gün bu hattı kullanan yaklaşık olarak binlerce yolcunun tepkilerini sensörleri aracılığıyla algılayıp kaydediyor. Yüz reaksiyonları mutlu, üzgün, şaşırmış ve nötr olarak kategorize edilmiş. İnsanların reklamlara olan tepkilerini izlemenin yanında, her yolcunun cinsiyetini ve yaşını da yaklaşık olarak tahmin edebiliyor.