Çin Odası Deneyi Hakkında Bilinmeyenler

Tıp, endüstri, arama kurtarma, askeri ve uzay gibi birçok alanda araştırma, geliştirme çalışmaları ile entegre olan robotlar, karşımıza hep farklı şekillerde çıkıyor. Bizim için en ilgi çekici olanlar ise insansı robotlar yani aslında bize benzeyenler. Yazımızda, Çin odası deneyi hakkında bilinmeyenlere değineceğiz.

İletişim kuruyorlar, hizmet ediyorlar, deneysel amaçlar için kullanılıyorlar ve daha bir sürü konuda hizmet ediyorlar. Birbirinden farklı işlevlere sahip olan bu insansı robotlar, size de oldukça ilginç gelmiyor mu? Yoksa onları sadece teknolojinin bir parçası olarak mı görüyorsunuz?

İnsansı robotlar, fiziksel özellikleri itibari ile tıpkı bizlere benzeyen robotlardır. Bu akıllı robotlar, insanlara hizmet vermek ve deneysel amaçlar gibi araştırma faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Peki, bizlere bu kadar benzeyen robotları gerçek insanlardan ayırabilir misiniz? Bunun imkansızlığından bahsetsek ne tepki verirdiniz?

Çin Odası Deneyi Hakkında Bilinmeyenler

John Searle’ın (filozof) bundan 40 sene öncesinde ortaya sürdüğü Çin odası deneyini hiç duydunuz mu?

Çin Odası deneyi için aslında bir düşünce deneyi diyebiliriz. Hem yapay zekanın yanlış bilindiğini vurguluyor hem de ortaya zeka üzerine bir tartışma yaratıyor. Deney adından da anlaşılacağı üzere bir odada geçiyor. Odanın solunda giriş, sağında da çıkış bulunan iki adet giriş mevcut. Odaya İngilizce bilen fakat Çince bilmeyen birisi geliyor. Bu kişiye girişten kaynağını bilmediği Çince mesajlar geliyor. Kişi, Çince diline hakim olmadığı yani bilmediği için bu mesajlardan bir şey anlamıyor. Buna rağmen işin olumlu tarafı ise bu odada kullanılabilecek bir kılavuzun bulunması.

Bu kılavuzda, kişinin aldığı mesajları açıklayacak birtakım metinler yer almakta. Bu metinleri parçalar halinde anlamlandırmaya çalışıyor. Kişiden anlamlandırdığı metinleri yine aynı kılavuzdan yardım alarak yanıtlar üretmesi istenmekte. Yanıtları ürettikten sonra odadaki çıkıştan başka bir kişiye yanıtları iletmesi gerekiyor.

Aslında tam olarak anlamını bilmediğimiz bir dilde yazılanları çevirip başka birisine anlatmaktan farksız bir durum. Yine de çevirilerimiz ne kadar doğru? Araya başka anlamlar yükleniyor mu? Farklı yorumlanabilir mi? İşte bunu bilemeyiz…

Sorulara verilen ve sonrasında kılavuzdan yardım alınarak aktarılan yanıtlar, oldukça mükemmel. Bunun sebebi ise odadaki kişinin, mesajlarla veya yanıtlar ile bir alakasının olmaması. Kendisine verilen kılavuzda sadece çeşitli sembol ve tercümeler bulunmakta. Anlam yüklemiyor, yorum yapmıyor. Yalnızca robot gibi cevaplar üretiyor.

Odanın diğer ucundaki yanıtları alan kişi de odadaki kişinin kusursuz bir şekilde Çince bildiğini düşünüyor. İşte tam da bu sırada devreye yapay zeka giriyor. İşte yapay zeka da bu kusursuzlukta ve bu işlevde öne çıkıyor.

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir

“Tasarlanmış 10 İnsansı Robot!” okumak için buraya tıklayın.
“İnsansı Robotlar Bilim Kurgu Filmlerinde Oynayacak” okumak için buraya tıklayın
“Yakında Etrafta Göreceğiniz İnsansı Robot Türleri!” okumak için buraya tıklayın.
“Görünüşü İnsana En Çok Benzeyen 5 İnsansı Robot!” okumak için buraya tıklayın.

“Çin Odası Deneyi Hakkında Bilinmeyenler” konumuzu paylaşmak isterseniz yazı sonundaki sosyal medya butonlarını kullanabilirsiniz.

Etiketler
Dilara Yıldırım

Dilara Yıldırım

Merhabalar ben Dilara, Selçuk Üniversitesi Reklamcılık bölümü mezunuyum. Geziyor, görüyor, yiyor, içiyor ve fotoğraf çekip, anılar yazıyorum. İnsanların görmediğini betimlemelerini sağlamak için daha çok okuyup, daha iyi yazmak için buradayım. Moblobi.com'daki köşemi takipte kalın.


İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı