Fotoğraflar zamanı dondurarak anıları saklamamıza sebep olur. Videolar ise geçmişi bugünde yaşamamızı sağlar. Yakın zamanda teknoloji fotoğrafları da canlandırdı; video ve fotoğraf teknolojisinin muhteşem birleşimi olan yaşayan portreler ortaya çıktı. İşte detaylar…
Fotoğrafları canlandıran yaşayan portreler nedir?
Yaşayan porteler yani dünyada bilinen adıyla “Living portraits” aslında Samsung’un yeni çalışması. Bu yeni teknoloji ile geçmişten gelen fotoğrafları veya bir daha göremeyeceğimizi düşündüğümüz ve sadece fotoğraflarda kalan o özlediğiniz gülümsemeleri canlandırma imkanına sahip oluyorsunuz.
Bildiğiniz üzere videolar aslında çok fazla sayıda fotoğraf gerektirir. Bu teknolojide ise tek bir fotoğraftan gerçekçi konuşan portreler oluşturulabiliyor.
İnsanlar zaten “Deep Faces” konusunda endişelerini dile getiriyorlardı. Bilmeyenler için hemen açıklayalım: Deep Faces yani derin yüzler başkalarının yüzlerindeki izleri kopyalayarak kişinin rızası olmadan videoda başkalarının yüzüne koyma imkanı sağlayan bir teknoloji. Bu teknoloji daha da gelişti ve böylece daha da erişilebilir bir hal almış oldu. Elbette ki bu durumdan kimileri memnunken kimileri de endişeli.
Fotoğraflardan yaşayan portreler nasıl yapılıyor?
Yaşayan portreler oluşurken sistem aslında şöyle işliyor: Yapay sinir ağı yüzdeki işaretleri (burun, göz, ağız) tespit ettikten sonra fotoğraftan gerçekçi konuşma kafaları oluşturuyor. Bu buluş birkaç veya tek atış öğrenme olarak da nitelendiriliyor. Yani aslında animasyonlu bir fotoğrafa dönüştürmek için tüm gerekenler tek bir görüntü. Birden fazla çekimden sonra ise tabi ki sonuç daha dikkat çekici oluyor. Hatta fotoğraflar büyüdükçe sonuçların çok daha da gerçekçi olduğu biliniyor.
Yaşayan portreler konusu gündeme taşındığından beri herkesin şaşırdığı şey ise bu teknolojinin en popüler görüntüleri bile kolayca canlandırması. Bu teknoloji sadece fotoğraflar üzerinde değil ünlü ressamların çizdikleri portreler üzerinde de kullanıldı. Örneğin Mona Lisa’nı yüzü bu teknoloji ile canlandı, hareket etti ve hatta o meşhur gülümsemesini sanki canlıymış gibi yüzünde belirdi.
Bu teknoloji özellikle de özlediğiniz ama görüşme imkanınızın olmadığı ve hatta kaybettiğiniz sevdiklerinize ait fotoğrafları canlandırarak hala karşınızda gibi hissetmek için çok kullanışlı bir teknoloji olarak düşünülebilir.
Ama her teknolojik buluşun yararlı yönleri olduğu gibi “Living portraits” yani yaşayan portreler teknolojisinin de elbette ki bazı çevrelerce endişe edilen yönleri de var.