İnternet olmadan hiçbir işimizi yapamaz, günlük hayatımızı sürdüremez hale geldik. Kimi zaman wi-fi yani kablosuz ağlardan, kimi zaman mobil ağlardan faydalanarak her an internete erişebiliyoruz. Yakında LED ışıklar sayesinde oluşacak Li-Fi ağı ile internete giriyor olacağız. Haberimizde…
Li-Fi nedir?
İnternetin içine doğmuş bir nesil olarak, bizim için internetsiz bir yaşam neredeyse hayal edilemez. Hepimiz, hayatımıza dair hemen hemen her konuyu internet üzerinden araştırıyoruz. Buna sağlık sorunlarımız bile dahil. İnternet ve dijital dünya olmadan bir dünya düşünemiyoruz fakat internet her zaman için güzel ve dahiyane değil.
Uzun süredir yapılan araştırmalara göre, küresel internet kullanımı yüzünden 2030 yılına kadar dünyadaki enerji kaynaklarının yüzde 20’si tükenecek. Eğer insanlık olarak herkesin internete erişim sağlamasını ve dijital dünyada yer bulmasını istiyorsak, bu göz ardı edilemez enerji problemine bir çare bulmamız lazım.
Bu konu üzerine yoğunlaşan, Edinburgh Üniversitesi’nden Harald Haas’a göre LED ışıkları ile veri iletimi gerçekleştirilebilir. Yani, daha basit bir tabirle, LED ışıkların olduğu her yerde internet olabilir. Dünyanın LED ışık kaynağının da sonsuz olduğunu düşünürsek şu ana kadar Haas’ın çözümünden daha umut vaat edibi bir çözüm yok.
Li-Fi nasıl kullanılacak?
Li-Fi adı verilen bu LED ışık tedariğiyle veri iletim sistemi, saniyede 50 MB’lik hızı (belki ileride daha fazlasını) kolaylıkla karşılayabiliyor. Üstelik sistem, bu hızı sadece güneş pili alıcılarıyla sağlıyor.
Wi-Fi dediğimiz ve hemen hemen tüm dijital cihazlarımızda bulunan kablosuz bağlantı sistemi mikrodalga ve radyo dalgaları arasındaki bir noktadan faydalanırken Li-Fi, bu transfer işlemleri için görülebilir ışık spektrumlarını ele alıyor. Radyo dalgalarının spektrumları ile kıyaslandığında, neredeyse on bin kat daha büyük spektrumlara sahip olan görülebilir ışık, Wi-Fi sistemine göre yüz kat daha fazla bant genişliği sağlayabiliyor.
Haas ve ekibi, sistem için sıradan güneş panellerinin kullanılacağı bir yöntem geliştirme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yani, eğer geliştirdikleri bu yöntem bir sonuca varabilirse; LED ışık bulunan her yerde internet olacak diyebiliriz. Li-Fi sisteminde bulunan alıcılar tarafından toplanan veri, LED tarafından yayılan ışığın içerisinde kodlanıyor. Bu verilerin insan gözüne görünmesi de elbette mümkün değil.
Wi-Fi’nin Yerini Alabilir Mi?
Başta da belirttiğimiz üzere, Li-Fi enerji tüketimi açısından Wi-Fi’ye göre kat kat daha iyi konumda. Kullanılan enerjiyi ciddi miktarda azaltıyor. Yani, Li-Fi’nin yakın gelecekte en çok kullanılan veri iletim sistemlerinden biri haline gelmesi oldukça muhtemel.
Wi-Fi’nin Li-Fi sisteminin getirdiği bant genişliğini sağlaması için çok fazla enerji tüketmesi gerektiğini düşünürsek Li-Fi, Wi-Fi’den daha çok kullanılabilir. Fakat yine de Wi-Fi ya da mobil veri sisteminin yerini alacağı uzmanlar tarafından pek de ön görülmüyor.
Uzmanlara göre Li-Fi’nin kullanılmadığı alanlarda Wi-Fi ve mobil veri kullanımı devam edecek. Yani, bu üç sistemi farklı yollardan giden fakat amaçları aynı sistemler olarak düşünebiliriz. Li-Fi’nin olmadığı yerde Wi-Fi, Wi-Fi’nin olmadığı yerde de mobil veri kullanılabilir.
Bu konuyu destekler nitelikte açıklamalarda da bulunan Li-Fi’nin geliştiricileri; sistemin amacının diğerlerinin yerine geçmek değil, onları desteklemek olduğunu belirtiyor. Tabii ki neler olacağını bilemeyiz ama Li-Fi’yi epey yakın bir zamanda hayatımızın içinde bulabiliriz.
Peki sizce gelecekte internet nasıl kullanılacak? Yorum kısmından paylaşabilirsiniz.
Bu Haberler de Size Faydalı Olabilir!
- “İnternet Hızınızı Arttırmak için 5 İpucu!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
- “İzleyebileceğiniz 6 İnternet Dizisi!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
- “İnternetin En Gizemli Şarkısı!” haberimizi okumak için buraya tıklayın.
Bu yazıyı paylaşmak isterseniz yazının sonundaki sosyal medya butonlarını kullanabilirsiniz.
