Gezi Parkı’ndan daha fazla fotoğrafın, videonun ve mesajın sosyal medyada paylaşılması, olayların daha da büyümesini ve bu örgütlenmenin tüm Türkiye’ye sıçramasını sağlamıştır. Sosyal medyanın sunduğu bu imkanlar aracılığıyla insanlar daha kolay örgütlenmekte ve bu örgütlü eylemler-isyanlar devrim niteliği kazanmaktadır. Sosyal medya aktivizmine kullanıcılar kadar markalarda katılım sağlamıştır. Sosyal medya ile bağ kuran kadın-erkek eşitsizliği din ve dil eşitsizlikleri konularında atılan mesajlarla farkındalık yaratılmaktadır. Bu konuyu bir örnek üzerinden açıklayalım doritos’un eşcinsel gençlerin yaşadığı şiddeti açıklayan “IT Gets Beter” kampanyaları en çok olumlu karşılanan kampanyalardan birisi olmuştur.
Yeni iletişim teknolojileri bizlere düşüncelerimizi korkmadan paylaşabileceğimiz ortamlar yarattı. Sosyal medya dediğimiz bu sanal ortamlar aynı düşüncelere sahip insanları bir araya getirdi. Özellikle muhalif kesimlerin seslerini duyurabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefledi. Sosyal ağlar sayesinde katılımcı kesim güçlendi ve facebook, twitter, instagram üzerinden birçok kişiye ulaşmışlardır. Toplumun farklı kesimleri tepkilerini belirtmek için yeni iletişim teknolojilerini kullanmışlardır. İnsanlar bu tepkiyi otoriteye karşı çıkmak ve eleştirmek şeklinde ortaya koydukları görülmektedir. Bu toplumsal tepkiler kimi tarafından ideolojik bir algı oluştursa da kimileri tarafından da sosyal ağlardan düşüncelerini özgürce belli etmek olarak tanımlanır. Veya blog, vlog, podcast, video veya benzeri alanlarda gerçekleştirilmesi anlamına da gelmektedir. Sizde sosyal medyayı harekete geçirip aktivizm (eylemler)’de bulunmak isterseniz sosyal medya üzerinden bilgi alışverişinde bulunabilirsiniz.
Zeynepcan’ın Dijital Dünyası köşesini Moblobi.com’da takipte kalın 🙂
Zeynepcan’ın Dijital Dünyası köşesindeki tüm yazıları görmek için buraya tıklayın.
Moblobi.com yazarlarından Zeynepcan’ı Linkedin’de takip etmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
